30 Mayıs 2013 Perşembe

Bayan Hiphop Gruplarından Foxxi misQ

 Grubu üç kelimeyle anlatacak olursam " You are wuhu~~" olurdu.

3 kişiden oluşan Foxxi misQ gurubu YU-A'nın ve Chie'nin solo kariyerine odaklanması ile dağılmış bir gruptur.
Foxxi misQ (フォクシー ミスク, aynı zamanda "FQ" olarak da bilinir) R & C etiketi altında  kadın Japon hip-hop üçlüsü olarak çıkış yaptı.Grubun ismi "Foxy" ve "misc" gibi "miscellaneous" kelimelerinden türetilmiş.

Grup hakkında bikaç bilgi daha var ama oraları atlıyorum en iyisi şarkıları duymak.




Bir Chemistry var benden içeri...


CHEMISTRY

Pop-R&B tarzında şarkı söyleyen iki kişilik bir gruptur. Kawabata Kaname ve Douchin Yoshikuni 1999 Ekim - 2001 Ocak arasında yapılan ASAYAN Chou Danshi Vokalist Seçmeleri'nde 19bin kişiyi geride bırakarak zirveye ulaştılar. Yarışmada finalistler değişik eşleşmelerle birçok single yayınladılar fakat Kawabata and Dochin'nin "Saigo no Yoru" şarkısı Aralık 2000'de 35 bin satarak Oricon listelerinde 9.sıraya kadar yükseldi. 2001 Ocak'ta yarışmayı kazandıktan sonra yayınladıkları ilk resmi şarkıları "PIECES OF A DREAM," milyonlarca kopya satarak Oricon'da ilk sıraya yerleşmeyi başardı. Grubun yapımcısı Kiyoshi "KC" Mitsuo, 2012 yılında yayınlanacak olan singledan sonra grubu bırakacağını açıklayarak, solo kariyerine devam edeceğini duyurdu.

Duyurdu ama bize ne olacak ?

Bize derken grubun sevenlerinden bahsediyorum. Solo kariyerinde muhteşem bi başarı elde edebilecek olan Kawabata bence grubu bir arada tutmalı. Her iki türlüde başarıyı vaat eden bu ikilinin birlikte kalmasını tercih ederim. İkilinin şarkılarını dinlerseniz haklı olduğumu anlayacaksınız. Ama ille de solo derlerse Douchin benim için kesinlikle 2.plana düşecektir. Çünkü Kawabata'nın sesi ve şarkıları beni daha çok etkiliyor. Zaten albümlerdeki solo çalışmalara bakıncada Douchin bu konuda daha pasif diyebilirim. Pasiflikten kastım yanlış şarkı seçimleri. İkisininde sesi gerçekten çok güzel zaten öyle olmasa binlerce kişiyi geride bırakıp birinci olamazlardı. Altını çizeyim bu yarışmaya Exile Atsuhi ve Nesmith'de katılmış. Onların seçilmeme nedeni ses uyumu sanırım ama ATSUSHİ BU BORUMU? diyor insan ister istemez. Neyse konu farklı yerlere sürükleniyor hemen toparlayayım.

İkilinin şarkılarını mutlaka dinleyin. Dağıldıklarına göre artık sololarını da dinleyin özelliklede KAWABATA'yı dinleyin diyorum...





Cream'i tanımıyormusun ? o.O


Söylemeliyim ki Cream grubu ile hala tanışamadıysanız mutlaka tanışmalısınız.

Grup hem albüm çıkartmakta, hem de yapılmış şarkıların coverlarını youtube sayfalarında paylaşmakta.


CREAM, söz yazarı -şarkıcı Minami ve rapper/track-maker Staxx T.'den oluşan 2 kişilik hiphop grubudur. Grubun ismi “Creative” ve “Team” kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Minami Hong Kong'da doğmuş, daha sonra Kobe'de yaşamıştır, müzik kariyerine Verbal grubu ile çalışarak başlamıştır. Birçok şarkıcının şarkılarını seslendirmiştir. Staxx T Oaka'da doğmuş ve Osakalı'dır. Müzik hayatına 4 yaşında piyano çalarak başlamıştır. Hiphop ile 15 yaşında tanışmıştır. Birçok Hiphop magazin dergisinde modellik yapmıştır. Ve Staxx T'de birçok şarkıcının eserini seslendirmiştir.

Tanıtım kısmımız bu kadar. Şimdi gelelim şarkılara...
Orjinali Utada Hikaru - Automatic




Crystal Kay'den seçmeler

Crystal sevdiğim bayan solo şarkıcılardandır. Kendisinden birazcık bahsedecek olursan babası Amerikan, annesi 2.nesil bir Zainichi'dir. Zainichi Kore asıllı olup Japonyada doğup yaşayan anlamına geliyor sanırım. Herneyse sonuç olarak Crystal kanında Japonluk taşımasa bile Japondur. Japonca ve İngilizce bilir. Korece bilmiyor sanırım.
Bu yazıda size en beğendiğim 4 şarkısını öneriyorum. İyi dinlemeler...








MASHUP'lar çok güzel...

Youtube'un altını üstüne getirirken aylar aylar önce izlediğim Mashup'lara denk geldim. Tekrar dinlerken bu yazıyı yazmaya karar verdim. Hazırlanmış videoları izlerken içimden "Bakalım içlerinde tanımadığım varmı?" diye geçirsemde sonuç benim için biraz hayal kırıklığı oldu... İçlerinde tanımadığım 5-6 kişi buldum -_- Zamanla onlarıda tanırım değil mi ? :D
Uzun lafa gerek yok! Tanıdığımız simalardan, bildiğimiz kliplerden oluşan birbirinden güzel Mashup'lar Youtube'da cirit atıyor. Benim önerim en azından birkaç tanesini dinlemeniz.

Zeebra, AI, Kato ve Namie ağırlıklı bu Mashup'ı öneririm :)


Diğerleri...




Ve en uzunu...

Namie Amuro esintileri heryerde...

Namie Amuro deyince akan sular durur. Asya'nın en başarılı bayan solo şarkıcısı olarak gözümde her zaman 1.liği bulunan Namie onee-chan'ın kliplerini herkes izlememiş olabilir. Ben sanırım hemen hemen hepsini izledim ve hangi klipte neler oluyor hatırlıyorum. Benim için sesi, klipleri ve müziği bu kadar önemli olan bir insanın kliplerine benzer klipler görünce kendimi tutamıyorum....
İlk benzerlik 17 Mayıs'ta yayınlanan Jennifer Lopez - Live It Up ft. Pitbull klibinde kendini gösterdi. Nasıl mı ? Klibin 1:10'dan sonrasında J-Lo'nun çıktığı sahneyi görür görmez insan  durup "Ooops Hot Girls" tepkisi veriyor.  Resimlerimiz gelsin efendim...
 J-Lo'nun sahnesi...


 Temmuz 2012 çıkışlı Hot Girls klibinden bir sahne...


Sıradaki benzerlik çok daha yakın bi zamanda geldi. 27 Mayıs'da Koreli kız grubu 2NE1 üyesi olan CL'in ilk solo albümünün klibi olan THE BADDEST FEMALE 'de kendini gösterdi. n Amerikan hiphop/rap kliplerinin karması denebilecek bi kıvamda olan klibin 3.dk 'dan sonra gelen sahnesindeki bayrak dikme olayını görünce yine bir "Oooops" tepkisi çıkıverdi. Sahneyi görür görmez " Naked? " ifadesi beynimde bi o yana bi bu yana uçuşup durdu. Sonra yok canım diyerek Namie Amuro'nun Naked klibini bi daha bi izledim ve evet yanılmıyorum. Yine bir benzerlik kendini göstermiş durumda.
Hiçkimse sadece rastlantıdır demesin çünkü Avex'in eli kolu uzundur. Bırakın Kore'yi Çin'i Amerika'yı dünyanın başka ülkelerinde bile birilerinin plak şirketi olabilir. Yani Avex'i tanımamak ve kliplerini bilmemek, özelliklede Kore'de birçok ödül kazanmış bir kız grubunun yapabileceği iş değil.
Neyse efendim Cl'in suçu yok bu konuda.
 Klibin yapımcısı ve kurgu yönetmeni kim bilmiyorum ama bir daha klip çekmemesini öneriyorum. Klip çekerken araştırmacı ruhunu kullanmalı, Amerikan ve Japon müzik dünyasından haberdar olmalı. 
Resimler gelsin efendim...

 27 Mayıs 2013 çıkışlı THE BADDEST FEMALE...



  Temmuz 2012 çıkışlı Namie Amuro - Naked...



Resimlere genel bir bakış atalım...


Stand Up! ... [Spoiler] ...

Diziyi tamamen izleyip, kamera arkası görüntülerine de göz gezdirdikten sonra bu yazıyı yazmaya başladım.
Öncelikle son bölümde çıplak 2 sahne olduğu için 18+ uyarısı yapıyorum.
Dizi neyi anlatıyor diye merak edenlere kısaca özetleyeyim, lisede okuyan 4 yakın arkadaş okulun kalan son 4 bakiridir. Okulun kız çetesi başta olmak üzere herkes bu 4'lü ile dalga geçer ve dizide bu 4'lünün bakirlikten kurtulma mücadelesini anlatır. Bu nedenle diziyi kesinlikle 16+ olarak değerlendiriyorum.
Dizinin konusu bazılarına çok uç gelebilir fakat ben izlerken gerçekten ama gerçekten çok eğlendim. Oyuncu kadrosu ve olayları işleyiş tarzıyla diziyi severek izlediğimi söyleyebilirim. Bütün olaylar Asai(Ninomiya)'nin çocukluk arkadaşı Chie (Anne Suzuki)'nin gelmesi ile başlar. Muhteşem dörtlünün başına gelmeyen kalmaz. 
Asai sessiz sedasız, insanların arkasını toplayan, her denileni yapan ezik bi tiptir. Udayan gitar çalmayı ve kızların iç çamaşırlarını görmeyi seven çatlak bi tiptir. Kou-kun tam anlamıyla futbol delisi biridir hatta dizinin başlarında tek sevdiği futbol topu diyebilirim. KenKen nasıl bi tip bende çözemedim açıkcası :D Sürekli trenlerin saatlerini, istikametini, numarasını ezberleyen değişik bi tip. Chie yaşadığı kötü olaydan kaçmak için Asai'ye sığınmayı çare olarak gören bakımsız kız karakterimiz.
Udayan bu dörtlüye Bekâreti Koruma Klübü adını vermiş, üye numaralarını Asai 1, Udayan 2, KenKen ve Kou'nun sıraları değişebilir bi şekilde dağıtmıştır. Bu dörtlünün dışarıdakilere göre adı ise DB4 yani bakir erkek 4'lü ... Asıl soru şu ki çocuklar neden bakir kalmıştır ? Bunun cevabı ise her girişimde engel olan mahalle sakinleri. Çocukların aileleri ve diğer mahalle sakinlerinden oluşan grup çocukların kızlarla yakınlaşmasına izin vermez hatta peşlerinden heryere giderler. Dizide de yetişkinlere rağmen çocukların bakirlikten kurtulma çabaları anlatılmaktadır.
Ben daha fazla anlatmıyım yoksa diziyi izlemenizin bi anlamı olmaz :D Neyse efendim dizide çok güldüğüm sahnelerin resimlerini aldım onları paylaşayım.

 Aşk acısından sonraki değişim

 Saç kurutma tekniği

 Sanırım burda bişeyler saklıyordu :D

 Bu film izlerken ki hali (normal film değil tipten de belli olduğu gibi)

 Chie'nin kötü anılarına neden olan kişiyi pataklama girişimi (Ama sağolsun KenKen herşeyi berbat etti)

 8.Bölümün başlarında yakışıklı biri göründü içimden "Oooo Daigo mu ooo" dedim sonra yok canım nerden çıkarttım benzetmişimdir diye konuşurken bölümün ilerleyen dakikalarında bir ses kulaklarımın pasını sildi geçti. Gerçekten Daigo'ymuş oynayan, görünce sevindim tabiki :D Kliplerine baktığımız zaman böyle bi diziye konuk olması pek de şaşılacak birşey değil.

 Burda nasıl bi düşünce içerisindeydi hiç bilmiyorum. Chie'nin ilgisini çekmek için :
- Buzdolabı beni yiyor. Yardım Edin! Yardım Edin! 
diye bağırdı ama nafile. Bu numarayı çocuklar bile yemez Asai-kun.


 Chie için savaşmaya hazır Asai-dono


 KenKen sevdiği kız için forma girmeye kararlı. Bu konuda en büyük destekçisi Kou-kun


 Kume-kun'un ne zaman nereden çıkacağı hiç ama hiç belli olmaz. Çocuklarla dalga geçmek veya onlara bişey söylemek için heryerde bitebilir. Bkz: Bu resimde logar kapağının altından çıktı.


 Yine KenKen çalışmalarından bir resim


 Burada bizim zıpır 3'lü, Asai-kun'un sensei ile olan buluşmasını takip etmekte. Olayları kendince youmlayan Udayan her haliyle çok komik...

 Udayan Udayan Udayan... Her halinle sevimlisin bence...


Asai-kun'u teste tabii tutan Udayan yine şirinlik taslıyor...

Bu kadar içerik paylaştığım yeter sanırım.

 Dizideki konuşmaların 1/3'ünü anlamış olsamda ben izlerken çok eğlendim. Diziyi izlemek isteyenler için Youtube linki mevcut

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Stand Up!'ı izlemekteyim...

Sanırım bundan sonraki yazım Stand Up! dizisi hakkında olacak. Şuanda 6.bölümdeyim fakat sınavlarım yüzünden izleyemiyorum ama 1-2 gün içinde bitireceğimi umuyorum. Dizimizin kadrosu gerçekten zengin Ninomiya Kazunari, Hiroki Narimiya, YamaPi ve Oguri Shun daha ne olsun ki...
Dizi şuanda iyi gidiyor izlerken baya eğleniyorum. Hatta Hiroki'ye gerçekten çok gülüyorum neşeli bi tip kendisi dizide. Neyse efendim ben diziyi izlemeden konuşmayayım. Bu yazı boş bitmesin diyerekten diziden yakaladığım karelerden 2 adet paylaşayım. Belki resimleri görüp heveslenerek izlemek isteyenler çıkabilir. 

 6.bölümden bir kare


Bu kaçıncı bölümdü hatırlamıyorum :D Sanırım 4.bölüm

Döneceğim...

Başlığa bakmayın başlık şarkıyla uyumlu olsun diye böyle yazdım.
Aslında ne yazacağımı neyden bahsedeceğimi düşünüyorum ama aklımda pek bişey belirmiyo nedense... Kararsız dönemimi atlatayım blog atmaya devam edeceğim. Aslında biraz yardımcı olursanız hiçte fena olmaz :)

Neyse ne yazacağıma yine karar veremediğimden dolayı sizleri Da-iCE grubu ile başbaşa bırakmayı uygun gördüm. İyi dinlemeler...


19 Mayıs 2013 Pazar

GENERATIONS - Love You More kısa vers. çevirisi...

Yine bi şarkıyı görür görmez, incelemeden çevirmeye kalkıştım ve çeviriyi bitirdikten sonra yine kısa versiyon çevirmiş olduğumu farkettim.
Kısa versiyon çevirdim diye bi kenara atmak yerine videonun kısa versiyonuna altyazı yaptım ^^
Yanlışlıklar için şimdiden özür dilerim...

Sözler
Sözlediğimiz sözlere karşılık vermeyi sürdürüyoruz " İyi geceler"
Ama ikimizde bu telefon konuşmasını bitiremeyiz
Yarın buluşabiliriz ama, Sonsuza kadar sonsuza kadar bu geceyi hissetmek istiyorum

Arkadaşlarım gördüğünde, utandırıyor ama aşığım
Sana göstermek istiyorum, senin için deli deli deli oluyorum
Bu durdurulamaz duygularım, herhangi bir şekilde onları tamamıyla kucaklarım
Dünyamda sana ihtiyacım var

Senin yanında olmak, senin gülüşün için, tüm günlerimi adarım
Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum
Beraberinde mutluluk getiren rüzgar ikimizin etrafını sarar
Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim
Bizim aşk hikayemiz başladı
Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim

Beklediğin ve beklediğin an, nefes nefese olsa da
Sana koştum, oh benim tatlı kızım
Herzaman senin nazik elini kavradım
Birşey hissediyorum (hissediyorum)

Aniden yağmur düşer, biz oluruz , baştan sona yapabiliriz
Bu dünyanın sonuna kadar, senin için deli deli deli oluyorum
Bunu çoğu kez soyleyebilir olmalıyım , kesinlikle seni koruyacağım , dünyamda sana ihtiyacım var

Eğer birinin yanında olmalıysam , bu sen değilsen faydası yok
Gitmene izin vermeyeceğim
Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum
Geleceğimizi konuşmaya başladım, dileklerimiz oluncaya kadar
Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim
Sonsuz aşk hikayemiz
Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim
Sözlediğimiz sözlere karşılık vermeyi sürdürüyoruz " İyi geceler" Ama ikimizde bu telefon konuşmasını bitiremeyiz Yarın buluşabiliriz ama, Sonsuza kadar sonsuza kadar bu geceyi hissetmek istiyorum Arkadaşlarım gördüğünde, utandırıyor ama aşığım Sana göstermek istiyorum, senin için deli deli deli oluyorum Bu durdurulamaz duygularım, herhangi bir şekilde onları tamamıyla kucaklarım Dünyamda sana ihtiyacım var Senin yanında olmak, senin gülüşün için, tüm günlerimi adarım Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Beraberinde mutluluk getiren rüzgar ikimizin etrafını sarar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Bizim aşk hikayemiz başladı Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim Beklediğin ve beklediğin an, nefes nefese olsa da Sana koştum, oh benim tatlı kızım Herzaman senin nazik elini kavradım Birşey hissediyorum (hissediyorum) Aniden yağmur düşer, , baştan sona yapabiliriz Bu dünyanın sonuna kadar, senin için deli deli deli oluyorum Bunu çoğu kez soyleyebilir olmalıyım , kesinlikle seni koruyacağım , dünyamda sana ihtiyacım var Eğer birinin yanında olmalıysam , bu sen değilsen faydası yok Gitmene izin vermeyeceğim Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Geleceğimizi konuşmaya başladım, dileklerimiz oluncaya kadar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Sonsuz aşk hikayemiz Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim


Bu yazı http://www.ritafansub.com/forum/ adresinden alınmıştır.
Sözlediğimiz sözlere karşılık vermeyi sürdürüyoruz " İyi geceler" Ama ikimizde bu telefon konuşmasını bitiremeyiz Yarın buluşabiliriz ama, Sonsuza kadar sonsuza kadar bu geceyi hissetmek istiyorum Arkadaşlarım gördüğünde, utandırıyor ama aşığım Sana göstermek istiyorum, senin için deli deli deli oluyorum Bu durdurulamaz duygularım, herhangi bir şekilde onları tamamıyla kucaklarım Dünyamda sana ihtiyacım var Senin yanında olmak, senin gülüşün için, tüm günlerimi adarım Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Beraberinde mutluluk getiren rüzgar ikimizin etrafını sarar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Bizim aşk hikayemiz başladı Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim Beklediğin ve beklediğin an, nefes nefese olsa da Sana koştum, oh benim tatlı kızım Herzaman senin nazik elini kavradım Birşey hissediyorum (hissediyorum) Aniden yağmur düşer, , baştan sona yapabiliriz Bu dünyanın sonuna kadar, senin için deli deli deli oluyorum Bunu çoğu kez soyleyebilir olmalıyım , kesinlikle seni koruyacağım , dünyamda sana ihtiyacım var Eğer birinin yanında olmalıysam , bu sen değilsen faydası yok Gitmene izin vermeyeceğim Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Geleceğimizi konuşmaya başladım, dileklerimiz oluncaya kadar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Sonsuz aşk hikayemiz Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim


Bu yazı http://www.ritafansub.com/forum/ adresinden alınmıştır.

Altyazılı klip
Sözlediğimiz sözlere karşılık vermeyi sürdürüyoruz " İyi geceler" Ama ikimizde bu telefon konuşmasını bitiremeyiz Yarın buluşabiliriz ama, Sonsuza kadar sonsuza kadar bu geceyi hissetmek istiyorum Arkadaşlarım gördüğünde, utandırıyor ama aşığım Sana göstermek istiyorum, senin için deli deli deli oluyorum Bu durdurulamaz duygularım, herhangi bir şekilde onları tamamıyla kucaklarım Dünyamda sana ihtiyacım var Senin yanında olmak, senin gülüşün için, tüm günlerimi adarım Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Beraberinde mutluluk getiren rüzgar ikimizin etrafını sarar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Bizim aşk hikayemiz başladı Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim Beklediğin ve beklediğin an, nefes nefese olsa da Sana koştum, oh benim tatlı kızım Herzaman senin nazik elini kavradım Birşey hissediyorum (hissediyorum) Aniden yağmur düşer, , baştan sona yapabiliriz Bu dünyanın sonuna kadar, senin için deli deli deli oluyorum Bunu çoğu kez soyleyebilir olmalıyım , kesinlikle seni koruyacağım , dünyamda sana ihtiyacım var Eğer birinin yanında olmalıysam , bu sen değilsen faydası yok Gitmene izin vermeyeceğim Her geçen saniye ile, seni daha çok seviyorum Geleceğimizi konuşmaya başladım, dileklerimiz oluncaya kadar Hadi sonsuza kadar hayalimizi takip edelim Sonsuz aşk hikayemiz Sıkıca bu duyguları kucaklarken, bebeğim seni daha çok seveceğim


Bu yazı http://www.ritafansub.com/forum/ adresinden alınmıştır.

Generations - Love you more klibi yayınlandı ama...

Üyelerimiz: Shirahama Alan Ehime'den, Katayose Ryota ve Nakatsuka Yuta Osaka'dan , Kazuhara Ryuto  Hyogo'dan, Komori Hayato Mie'den, Sano Reo Tokyo'dan, ve son olarak siyah çocuğumuz Sekiguchi Mandy New Jersey'den.

Öncelikle klibi gerçekten beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Hiro-san'ın önderliğinde yine muhteşem bi iş çıkartmışlar.
AMA klipte gözüme tanıdık gelen bikaç yer gördüm sanki.
Mesela Ryuto'nun şarkıyı seslendirdiği kısımdaki arkaplanın benzerini sanki daha önce başka bir klipte görmüştüm ama hangi klip olduğunu şuanda hatırlayamadım. Ayrıca 2:50sn'den sonra dans ettikleri alan, News ve Hey!Say!'in fotoğraf çekimi yaptıklarımı odayı anımsattı.

Kliplerden yakınma sebebim: Neden ALAN!
Kliplere dikkat ederseniz, herzaman Alan'a daha çok görüntü ayırıldığını mutlaka farkedersiniz. Kendisi (tam emin olmamakla beraber) ana dansçı olduğu için olsa gerek. Alan çok güzel dans ediyor ve fiziğide buna gerçekten çok ama çok uygun. Karizmatik olması ile beraber oyunculuk geçmişide var. Evet Alan yetenekli ama bu onun sürekli kamera karşısında olması gerektiği anlamına mı geliyor ? Sürekli dediğim şey klipleri izlediğinizde anlayabileceğiniz bişey. Aslında hepsine ayrılan süre aynı gibi ama kliplerde hep bi Alan baskınlığı var...
Klipleri izlerken, Mandy ve Hayato'nun neden az göründüğünü sorgulamadan duramıyorum. Mandy *biraz kaba bir tabir olacak ama birazcık yarma görünsede (1.82 boyunda) dans ederken gerçekten dansa kendini verebiliyor. Ayrıca hareketlerinde hakkını veriyor.
Peki ya Hayato ?
Bence Hayato gerçekten çok sevimli ve yetenekli bi çocuk. O dans ederken, klip daha bi çekici gelebiliyor.  Ayrıca Yuta'da grup için önemli bir parça iken, o da kliplerde diğerlerine oranla pek fazla görünmüyor. Reo'yu da unutmamak gerek. Sevimli bir çocuk olmasına rağmen oda pek fazla kendini gösteremeyenlerden. Sanırım bunun nedeni diğerlerine göre çok çok daha çelimsiz bi çocuk olması. Düşününce, klipler başta Alan olmak üzere, Ryuto ve Ryota 3'lüsünün baskın olduğu bir şekilde çekiliyor. Tabi dediğim gibi ağırlık çoğunlukla Alan üzerinde... Yani tekli dans kısımlarıda olmasa 4 kişinin gruptaki varlığı ve yokluğu ayırt edilemeyecek duruma gelebilir.
Olayı  biraz abarttım farkındayım ama gerçekten klibi incelerseniz yine bi Alan baskınlığı olduğunu hissedersiniz.Neyse bu konuu kapatıyorum ama bilmelisiniz ki çıkış yaptıklarından beri hepsini çok severim ve zevkle dinlerim :)
.
.
Klipler gerçekten güzel ve emek harcanmış. Dans derslerini aksatmadıkları için uyum gerçekten güzel ve danslarıda çıt kırıldım tarzı değil, gerçekten sokak dansına ve modern dansa yakışır şekilde.
JPop konusunda gerçekten başarıdan başarıya koşacak ve gelecek vaat eden renkli bir grup.
Grup zaten çıkış yapmadan önce Exile'in arka danscılığını yaparak zamanında kavrulmuş, LDH'de iyi bi eğitimden geçip bu zamanlara gelmiş oldukları için beklentiler hep olumlu yönde.
Bu yazıyı niye yazdım bilmiyorum açıkcası :D
Neyse Screenshot yapmıştım onları paylaşayımda boş bi paylaşım olmasın :)








İçimden dökülenler...

Bu yazıyı yazıp yazmamak konusunda kendi içimde kısa süreli bi çelişki yaşamış olsamda sonuç olarak göründüğü gibi yazmaya başlıyorum.
Yazıcaklarım biraz serzeniş, biraz şikayet, biraz burukluk ve birazda hayal kırıklıklarımla ilgili.
Asya tutkunluğum ben kendimi bildim bileli olan bişey sonradan ortaya çıkmış bişey değil. Nedenini tam olarak bende bilemesemde çocukluğumda ortaya çıkan bu durum lise hayatımın sonlarına inanılmaz derecede dışarı vurum yaşadı. O zamanlara kadar internet dediğimiz olay kısıtlıydı ve yeterince engin bilgilere ev sahipliği yapmamıştı bu nedenle Asya hakkında bilgi edinmek zordu.
Herneyse, kendim gibi Asya'yı seven insanların olduğunu düşündüğüm için internet ortamında sürekli Türk Japon fanları ve Japonya hakkında Türkçe bilgiler aradım ama ne oldu ? Cevaplıyım tam bi hayal kırıklığı yaşadım. Girdiğim sitelerin hemen hemen hepsi belli grup ve oyuncular dışında bilgi içermiyor ve sürekli kısır döngü içinde paylaşımlar yapıyordu. Bir süre boyunca bu sitelere sayfalara takıldım ki bu bir mecburiyetti. Hele ki yabancı diliniz orta seviyenin üstünde değilse...
2-3 sene boyunca sürekli farklı sayfalarda bişeyler öğrenmeye çalıştım fakat dediğim gibi kendileri kısır döngü içinde yuvarlandıklarından dolayı bana katkılarıda çok büyük oldu diyemeyeceğim. 
Aradan bir süre geçtikten sonra ortalık Kore sayfaları ile dolmaya başladı ve bu benim açımdan birazcan sıkıcı oldu. Çünkü Türkiye'deki Japon fan kitlesi yenilir yutulur cinsden değil (bunun nedeni animedir) ama etrafa baksanız Japon paylaşımı yapan sayfalar siteler sınırlıdır. Durum böyle olunca dururmuyum? Durmam. Bende hemen bi Japon sayfası açtım. Bu sayfanın bana inanılmaz yararı oldu...
İyi ama NEDEN ?
Hemen cevap veriyim. Daha önce hayatımda görmediğim kadar Japon fanı ile tanıştım (tabi sanal alemde). Ayrıca insanları daha yakından inceleme ve tanıma fırsatımda oldu. Özellikle çeviri yapan insanları anladım ve bazılarına da inanılmaz derecede kızdım.
 Çeviri bekleyen için dışarıdan olaylar peri masalı gibidir. Çevirmen işsiz güçsüz biriymiş gibi zamanı zamanına çeviriler beklenir ve yanlış çevirilerde ana avrat sövülür. Bu Türklerin geninde olan bişey kimse inkâr edemez.
Ama çevirmenlerde az değil. Öncelikle söylemeliyim ki çeviri yapmak gerçekten sabır ve ilgi işi. Ayrıca çeviri yapanların birçoğu İngilizce'den çeviri yaptığı için hata yapmakta muhtemel bişey. 
Ama şunu gördüm ki birçok çevirmen gerçekten kendini bişey sanıyor. 
Yabancı dil bilen kendini vazgeçilmez yada zirvede hissediyor olmalı...
Ama olayı çözdüm olay şu yönde :
Çeviri yapan bir öğrenci ise kesinlikle OXFORD'da okuyor, Çeviri yapan bir çalışan ise MICROSOFT'da çalışıyor. Yoksa bu kadar meşgul olmalarının ve kendilerini büyük görmelerinin başka bir açıklaması olamaz.
Ha bi de  acemi çevirmenlere yanlış yapıyosun diye sürekli ihtar verenlerde yok değil. E be kardeşim madem çok biliyosun sen kendin düzgününü yapta millet okusun... Ama yok Türk milletinde yapılan bişeye muhalefet olmak bir zorunluluktur. 
İngilizce veya Japonca biliyor diye neredeyse kendilerini iki ülkenin arasını yapacak Dostluk Elçisi sayabilecek insanlar bile varmış onu öğrendim. Yabancı dil bilip bişeyler öğrenen kendini şişirdikçe şişiriyor.
Bizim gibi yabancı dil konusunda pek yeterli olmayanlarda, saf saf onlar çeviricekte biz öğrenicez diye bekliyoruz.
Burdan ne ders çıkarttım peki ? "Madem öyle hadi bakalım Ceyo kendi yağında kavrulmaya başla bunlardan gelecek hayır sana anca 3-5 ayda gelir" diyerek kolları sıvamam gerektiğini çıkarttım.
Ogün bugündür kendimce bişeyler öğrenmek için çabalıyorum  peki ne kadar ilerledim ?
3 bilemedin 5 adım. Peki başım göğe erdimi ? Tabiki. Çünkü kapris yapmadan sadece içimden geldiği için ve benim gibi gerçekten bişeyler bilmek isteyen insanlar için milim milim de olsa bişeyler yapmaya çalışıyorum. Bunu her zaman söylüyorum YABANCI DİL konusunda iyi değilim. Çeviri yaparken programlar sözlükler herşey etrafımdayken çevirmeye çalışıyorum. Hatalı çevirilerim varsa her zaman özür diliyorum. 
Herneyse konu sapmadan anlatmak istediğim şeye geleyim.
Çeviri yapan insanlar eğer bunu gerçekten yapmak istedikleri için yapıyolarsa, bu kapris nedir ? 
Küçük dağları yaratmış edasıyla insanlara bakmak nedir ?
Gel gelelim benim çevirilerime... Birçoğu hatalıdır belki ama ben bunları içimden geldiği için yaptığımdan dolayı hatalarım varsa beni affetmenizi istiyorum. Herşeyi gerçekten istediğim için yapıyorum. Çeviri yapmamın amacı bi siteye veya birine bişey sağlamaktan ziyade, ilerleyen yıllarda geri dönüp yaptıklarıma baktığımda boş insan olmadığımı en azından sevdiğim bişey için çaba harcamış olduğumu görmek istemem. Çevirilerimi (görende çok bişey çevirdim sanıcak) isteyen istediği gibi kullanabilir çünkü ben kimseyi bi rakip olarak görmüyorum yada kimseye yetişme gibi bi amacımda yok. Japonya ile ilgili bişeyler öğrenmek isteyenlere içtenliğimle, çeşitli ve güzel şeyler aktarmayı düşünmek bile benim için zaten en büyük sevinç nedeni.
Bazı insanlar bazı şeyleri tehdit olarak algılayabilir (gizli bir mesaj verdim burda hehe :D ) ama asla ve asla böyle düşünmesinler çünkü amaç rekabet değil çeşitliliği arttırmak. 
Yazı uzadıkça uzuyor, ben yadıkça yazarım çünkü içimde bu konuyla ilgili tuttuğum çok şey var.
(İngilizce derecem orta gibi bişey, Japonca haznem ise 60-70 kelimeden ibaret)



Neyse efendim bu yazıyı okuyan sabırlı arkadaşlara öncelikle teşekkürlerimi sunmalıyım. Bu yazıyı okuyan eğer bir çevirmense kısmen üstüne alınabilir bence :D  


Kimseyle kıyaslanmak için veya kimseye yetişmek için değil, kendim olduğum ve kendim istediğim için, becerebildiğim kadar bişeyler çevirmeye ve yapmaya devam edeceğim...



16 Mayıs 2013 Perşembe

Matsushita Yuya - Loving Loved

Yuya demişken bi çevirisini paylaşmadan geçemeyiz değil mi ? :)

Matsushita Yuya - Loving Loved

bu son olamaz
yalan söylediğini söyle
herzaman yaptığın gibi bana yeniden gülüşünü göster
seni yeniden kalbimde tutamazmıyım? seni özlüyorum

seni ebediyen korumaya söz vermeme rağmen
şimdi ilişkimiz yabancılar gibi
 bana  bir şans daha ver
Şimdi bunu söylemek için çok geç, ama bu duygular kaybolmayacağı için istiyorum

eğer bir aşk kaderimiz olsaydı
ikimiz de yanlış olurmuyduk ?
Seni tanıyorum, neyin imkansız olduğunu biliyorum
Sen şimdiden başka birinin kollarında rüya görüyorsun

  bir süre oldu
 telefonun diğer ucundan özlediğim tatlı sesi duyuyorum
hangi giysileri giyiyorsun?
saç şeklini değiştirdinmi ? söyle bana , söyle bana bebeğim

bana bunun son olduğunu söyledin, aşktan vazgeçmişsin
mesaj sesi  gelene kadar
 hiç geri dönmeyecekmisin?
orada kimin olduğunun önemi yok, hatta o önemsiz ,seninle olduğum sürece

bu sevgi kaderine sahip olduğumuzu düşünmüştüm
ikimiz ayrılıncaya kadar
ben senin içinim,nasıl olursa olsun seni uzakta bekleyeceğim
 çünkü şimdi tüm yapabileceğim bu

 hala kullandığın aynı parfümü koklayabildiğimi  düşünüyorum
 her defasında olduğunda , acı çekiyorum
unutmak istiyorum ,ama
bir parçam hala...

bir sevgi kaderine sahip olduğumuzu düşünüyorum
biz yanlış mıyız?
Seni tanıyorum, neyin imkansız olduğunu biliyorum
Sen şimdiden başka birinin kollarında rüya görüyorsundur

bir sevgi kaderine sahip olduğumuzu düşünüyordum
ikimiz ayrılıncaya kadar
ben senin içinim,nasıl olursa olsun seni uzakta bekleyeceğim
kopuk kalbimi ve anılarımdaki seni kucaklayarak 

. . . . . Matsushita Yuya . . . . .

 Matsushita Yuya
24 Mayıs 1990 Kobe doğumlu
Boy: 1.80
Tarz: R&B  Hiphop (buna birazda pop ekleyelim)

Yazmaya başlamadan önce belirtmeliyim ki kendisi benim vazgeçilmez 3'lümde yer almakta.
(Solo şarkıcılar kategorisinde)(Yuya Matsushita , Miura Daichi, Shimizu Shota)


1990 doğumlu olan Yuya, annesi ve anneannesi tarafından büyütülmüş. Müzik kariyerine henüz 6.sınıfta iken, Caless Vokal ve Dans Okulu'na kayıt yaptırarak başlamış.
9.sınıfta (yaklaşık bi tarih) annesi ile gelecek planları hakkında tartışırken, New York'a yaptığı bi gezi ile şarkıcı olmaktaki kararlılığı daha da güçlenmiş.Sonra bir şekilde yapımcı Jin Nakamura ile tanışmış ve Foolish Foolish sunulmuş (çıkış parçası). New York'da yapılan tek çekimden sonra Epic Records şirketi ile anlaşma yapmış.
Kanashii Boyfriend filminde oynadığı Iwatsu Ataru rolüyle aktörlüğe adım atmış ve bu konuda da yetenekli olabileceğini göstermiş. Filmin şarkısı olan Mr.Broken Heart'ı da seslendirmiş.
Oricon haftalık listesinde ilk sıralara kadar çıkan şarkısı Trust Me, Durarara animesinin açılış müziği olarak kullanılmış ve daha sonra 2010 yılında yaptığı şarkısı Bird'de Kuroshitsuji animesinin 2.sezonbitiş şarkısı olarak kullanılmış.
Kendisi şuanda Kuroshitsuji müzikalinde 2.kez Sebastian'ı canlandırmakta. İlk müzikale iyi tepkiler toplandığı için müzikalin 2.sinin yapılmasına karar verildi.
Quartet, Asu no Hikari wo Tsukame 2 ve Pillow Talk ~Bed Of Speculation~ dizilerinde rol aldı. 

Matsushita sesiyle ve şarkıları ile ilgi çektiği gibi, dansıylada büyük ilgi topladı. Diğer şarkıcılara göre dansı bir seviye daha yukarıda olan Yuya kliplerinde dans etmekten hiçbir zaman çekinmedi.



 Hareketlişarkılarda yakaladığı başarıyı slow şarkılarda da elinden bırakmayan Yuya'nın şarkılarını mutlaka dinlemelisiniz. İlk önerilerim:
Foolish Foolish, Kisetsu ga kimi dake wo kaeru, Loving Loved, Himitsu no hanazono, See you, Kimi no Koe, Lonely Rain, No Rain No Rainbow vs vs vs neyse bu liste uzar gider ama bu yazdıklarımı mutlaka dinlemelisiniz.
 Twitter hesabında aktif takılan Yuya, sürekli sevenleri ile tweetleşerek onları mutlu etmeye çalışıyor.
Tabi ben bu zaman kadar attıklarımın hiçbirine cevap alamadım ama neyse bu başka bi konu.
 Birçok programa katılan Yuya tv kanallarında da boy göstermeyi unutmuyor. 



Yuya'nın oyunculuğunu da görelim diyenler varsa  önerim yok. Neden derseniz çünkü bende sadece Quartet'ı izleyebildim. 
Peki beğendim mi? - Tabiki beğendim.

Diziden kopyalar vermek istemediğim için sadece,  sert (sürekli kavgaya hazır) ama hafif salak  bi karakter canlandırdığını söylüyorum sadece.  Sıradaki şarkımız Kisetsu ga Kimi Dake wo Kaeru iyi dinlemeler...
 


Neyse fazla uzatmayayım. Matsushita Yuya'da Shota gibi albümlerini gözden geçirmeniz gereken şarkıcılardan birisi. Genç yaşına rağmen büyük başarılara sahip Yuya'nın dünyanın her tarafından seveni olduğunu da ekleyeyim. 


Aslında daha birsürü yazı yazabilirdim ama kalabalık yapmayalım bu yazı bu kadar olsun. Bi sonraki yazıda görüşmek üzere...

14 Mayıs 2013 Salı

KAT-TUN - Face to Face ve Junnosuke - Flash

Söze nasıl başlamalıyım hiç bilmiyorum ama yazmaya bi yerden başlamalıyım. 
Face to Face 'in günler öncesinden ön gösterimi yapıldığı için klibe gayet hazırlıklı idik.  Klibi izlerken, bu seferki klibin pek üretici taraflarına denk gelmediğini anladım. Çünkü klibin geçiş şekli başka birçok klipte de karşınıza çıkabilir. 
Şarkı diğer şarkılara oranla daha hafif bi ritimde ve klipte koyu renkleri kullanmayı tercih etmişler. Klipteki siyah ve pembe baskınlığı var. Geçişler siyah zeminin üstüne mat renklerle yapıldığı için klip oldukça sade ve hoş bir hal almış durumda. Oda içinde yapılan çekimde ise hafif hafif Arashi tarzının esintileri var gibi... Nede olsa ikiside Johnny papanın grubu değil mi ? Neyse genel olarak klibi beğendim ama Junnosuke'nin solosunun yanında bu klip gayet sıradan...


Şarkının kısa versiyonunun çevirisi:
Sanki esen rüzgar kesiyor gibi beni
Kalbimin bana söylediği gibi bu yere ben koştuktan sonra ulaştım,
Utanç içinde aşağı bakmadan , gökyüzüne bakmadan
Bana doğru akan yanlızlığı kucakladım


Aynadaki yansımam bana geri dönüyor
uzattığım elimi bile tutamıyorsun bu GERÇEK
aahh,sadece bir şey,sadece bu, bu şekil

Kimim ben? Bu ben miyim?
Bu zorluğu ben kabul edemem

Olduğum gibi ,doğal halimle
Kaderimi omuzlarımda taşıyıp haykırmaya devam edeciğim
Benim çıplak kalbim kadar kırılıp aldatılmış değil ki

Evet, birbirimize bakmalı,birbirimizi tanımalı,birbirimize güzenmeliyiz
Geri dönemem,duramam
Gece olduğunda bile,Bu hikaye hiçbitmeyecek 

Çeviri için *Byuliee~ arkadaşımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum....
 ------


Şimdi sıra geldi Junnosuke-Flash' a

Klibin daha önceden ön gösterimini felan görmediğim için (varsa görmedim), hiçbişey bilmeden sadece beklemek zorundaydım.  Bekleyiş çok uzun olsada, gelen klip beklediğim her saniyeye değmiş onu öğrendim. 
Junnosuke dansı, sesi, görüntüsü ve herşeyi ile klibi süslemiş ve çok iyi bi iş çıkartmış. Şarkının adı gibi Parlama yapmış demek sanırım yerinde olur. 
Junnosuke'nin tipinde hafif bi Vanness, dansında hafif bi Usher ve Daichi esintisi hissedildiğinide söylemem gerekiyor. Ama ne olursa olsun klip gerçekten beklentilerin üstünde geldi. Klipte dansa ağırlık vermesi bu yönde yetenekli olduğunun açık kanıtı.Sevgili Bidou-sama'mız (dizideki adı ile) gerçek bir prens olduğunu herkese göstermek için güzel bi yöntem seçmiş. 
Klipte hafif break, hafif modern ve hafifden de sokak dansını birleştirerek bir harman oluşturmuş ve bu görüntü gerçekten çok hoş. Bu harmanlanmış dansı Johnny papanın bütün şarkıcılarında görmek çok muhteşem olur.
Dans kliplerinin hemen hemen hepsinde ev sahipliği yapan siyah arka plan bu klipte de karşımızda. Siyah hakim olsa bile Junno'nun ışığı klibi süslemek için gerekli olan herşeyi karşılamış. Ayrıca şarkının ismini vurgularcasına aradan kayan parlak ışıklarda püf noktası olarak klipte yerlerini almış.

Herşey iyi hoş ama Kamenashi ?
Junnosuke'nin solo klibinde, Kamenashi'nin görünmesi şartmıydı? Johnny papanın vazgeçilmez gördüğü bikaç kişiden birisi olanKamenashi,  Junnosuke'nin klibine girerek yine üstüne ilgi çekmeyi başardı. Peki bu ne demek ?
Acaba sonraki solo Kamenashi'nin mi olacak? Yoksa millet Kamenashi görmek istiyor düşüncesi ile sadece boy mu gösterdi ?


Japonya'da hemen her yerde karşınıza çıkabilecek Kamenashi'nin (reklam, resim, tanıtım vs vs) bu klipte görünmesini ben pek hoş bulmadım açıkcası.  Kamenashi'nin yüzü popüler diye heryerden çıkması doğru değil.
Diğer gruplarda böyle bir olaya rast geldik mi? Mesela;
--->  Keiichiro'nun solosunda Tegoshi'yi gördünüz mü ? - Hayır...

Neyse olası bir Kamenashi krizi çıkmadan bu konuyu kapatıyorum...
 (Yanlış anlaşılma olmasın, ben Kamenashi'yi severim. Sadece heryerden çıkmasını doğru bulmuyorum) 

Çok konuştuk şimdi sıra klipte...

Biraz aceleye gelen ve doğruluğundan tam olarak emin olamadığım "Flash" çevirim:
Kalbimi kaybettim, Bu günlere geri dönemeyiz, ama onları hatırlıyorum
Güne başlarken , yapmak mümkün değil, ne arıyorsam

Hala sıcak, gözlerimizin buluştuğu an, ve hemen sonra
bir kıvılcım kalbimden geçerek parladı

Oh bu yeni, doğru mu? Sana dokunmayı denemek istiyorum
Parlıyorsun oh bebeğim, Elimi al ve gökyüzüne uç

Çünkü benimle buradasın, ileriye bakabilirim
Sen benim özel yıldızımsın, sıkı tutun, gitmesine izin verme
Çünkü  Eh, eh… hergün Na, na… gece ve gündüz
Oh, oh… daima Ah, ah… Seni düşünüyorum

Bir karttaki gibi, hesaplama sevgi... Bu benim için değil
Seninle ilerleyeceğim, hadi beraber yürüyelim bebeğim

Eğer uzağa gidersen beni unutacakmısın? bana dosdoğru söyle, belki onu hissedeceğim
Kalbime doğru, bütün varlığım, bu gece

Kollarımı omzuna koyuyorum, yakın tutuyorum
Korkmak için hiç birşey yok, Yeni dünya sadece ikimiz için

Eğer berabersek, ileriye hareket edebilirim
Sen kalbimin kraliçesisin, sıkı tutun, gitmesine izin verme
Çünkü  Eh, eh… hergün Na, na… gece ve gündüz
Oh, oh… daima Ah, ah… Seni düşünüyorum

Hadi acılarımızı paylaşalım, endişeli olsan bile, bana güven
Uzak endişelerimiz yıkanıyor, herzaman daha fazla, seninle burada kalmak istiyorum


Çünkü benimle buradasın, ileriye bakabilirim
Sen benim özel yıldızımsın, sıkı tutun, gitmesine izin verme
Çünkü  Eh, eh… hergün Na, na… gece ve gündüz
Oh, oh… daima Ah, ah… Seni düşünüyorum....



------------------------------------------
>  Okuduğunuz için teşekkür ederim  <